Gelişimsel farklılık gösteren çocukların sayısı gün geçtikçe artıyor ancak toplum olarak halen kaynaştırma eğitimi hakkında yeterli bilgiye sahip değiliz.
“Bir şirketin tepesine ulaşmak için tuzaklarla dolu ve zor bir yolu aşmanız gerekebilir, ilk hareketiniz sağlam bir ayakkabı edinmek olmalıdır” diyordu D. A. Benton “CEO gibi düşünmek” adlı kitabında. Sektör ne olursa olsun iş dünyasında başarılı olmanın ortak sırları çok çalışmak, işini iyi yapmak, iyi bir ekiple çalışmak ve ani risklere karşı hazırlıklı olmak…
Konu eğitim olduğunda da tüm bunlar geçerli… Eğitim kurumlarında kalitenin sağlanabilmesinin yöneticilerinin performansları ile yakından ilişkili olduğu yadsınamaz. Eğitim yöneticiliği eğitim sisteminin en önemli unsurlarından biri. Rekabetin çok olduğu, karmaşık bir çağda yaşıyoruz. Çağımız bize dijital olarak birçok avantaj sunarken iş yapılış şekillerinin hızla değişmesini de beraberinde getiriyor. Değişen iş dünyasının dinamikleri içinde nelerin öncelikli olduğuna karar verebilmek, değişimin gerisinde kalmamak ve zamanı iyi yönetmek eğitim merkezi yöneticilerinin olmazsa olmazları bana göre.[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row][vc_row][vc_column][vc_column_text]Bunun bilinciyle ben fırsat buldukça kişisel gelişim, kariyer kitapları okumaya, bu konudaki dergileri yakından takip etmeye özen gösteririm. Harvard Business Review dergisinin Kasım 2017 sayısında ilgimi çokça çeken, bir dosya konusu yer almıştı: Dünyanın en iyi performans gösteren CEO’ları 2017. Biraz bu yazıdan bahsetmek istiyorum sizlere…
İşletme yazarı Jim Jollins kitabında; “Bir şirket iyiden mükemmele bir gecede geçemez. Bıkıp usanmadan o ağır çarkı aynı yöne itmeye devam etmeli. Ve çark bir kere dönmeye başlarsa dönmeye devam eder” demiş. Bu yılın en iyi performans göstereni, perakende moda zinciri olan Zara, Pull&Bear, Massimo Dutti, Bershka vb gibi markaların ana şirketi Inditex’in CEO’su Pablo Isla olmuş. 2005’de CEO olduğundan beri Inditex’in ortalama olarak günde bir mağaza açtığı bir küresel büyüme hareketini başlatmış. Bu büyüme şirketin pazar değerini 7 misline çıkarmış ve İspanya’nın en değerli şirketi haline getirmiş.
Buradan bir çıkarımda bulunabilir miyiz dersiniz?
Türkiye’de dünyada tanınmış marka oluşturmak için ne yapmalı? Sistemi kurmak ve korumak ne kadar zor olsa gerek… Veya hayal ettik diyelim, önümüze çıkan engeller karşısında nasıl bir yol izlemeliyiz?
Inditex’in büyüme trendine bakar mısınız? Her gün şirkete bağlı markalardan neredeyse dünyada bir mağaza açılmış.
Hedefimizi en az 10 yıllık yapmalıyız…
Yazıdaki detaylara baktığımızda şirketlerin başındaki kişilerle ilgili sayısal özellikler de dikkatimi çekti.
2017’nin en iyi performans gösteren 100 CEO’su ile ilgili sayılar diyor ki;
- CEO’ların 20’si doğduğu ülkeden farklı bir yerde konumlanmış şirketleri yönetiyor.
- 29’u MBA yapmış.
- CEO olma yaşları ortalama 44.
- 32’sinin mühendislik eğitimi var.
- Sadece 2’si kadın.
- 81’i kurum içinden…
Bu yazımda şirket sahiplerinin veya yöneticilerinin küçük ve orta ölçekten daha yukarılara taşımak için neler yapması gerektiğini düşünmesini sağlamaktı biraz da amacım. Ne dersiniz başarılı olabildim mi?
Bir sonraki sayıda görüşmek üzere…
[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]Kaynak: ÖÇED’in Yönetim ve Liderlik becerileri makalesinden alınmıştır